24 Şubat 2014 Pazartesi

My Mad Fat Diary Izledim Yeni Bölümü Bekler Oldum


 Ne demiştim? Kendime özgü kişisel bi blog olsun isterim demiştim malum gevezelikte sınır yok bende. Hem de benim gibi olan varsa, izler de kendinden bir şeyler bulur dedim. 

Bir arkadaş sayesinde bu dizi ile tanıştım. İyi ki tanışmışım. Yabancı diziler içinde yazılmayı en çok hakeden dizi bence. Çoktandır varmış bu dizi ama...Ben yeni karşılaştım.

Dizinin başrol oyuncusu aslında 16 yaşında genç kız. Rae. Doğru düzgün arkadaşlık ilişkisi yaşayamamış, kilolarından bir türlü kurtulamamış, gençliğini diyet yapmakla ve fast fooddan kaçmaya çalışmakla geçirmekte olan bir hatun.(bu noktada bana benziyor) Her yaşadığını günlüğüne yazıyor. Müziği çok seviyor, anlıyor ve tam bir Oasis hayranı (ki bu noktada da aynıyız)

 Annesi tam bir bencil. Her anne gibi çocuğunu düşünen bir kadın. Aynı zamanda bunu nasıl yapacağını hiç bir zaman becerememiş olan, düzgün disiplin duygusu sıfır bir ebeveyn. İnsanı çileden çıkaran sahnelerinde kadını ayrıntılı tanırsınız.(Bu noktada da benzerliklerimiz çok fazla...Özellikle de kızı evlerinin üst katından çiçek bahçesine düşüp elini incittiğinde annesinin verdiği ''Bahçem mahvoldu'' tepkisi benden ''Ohaaa'' şeklinde karşılık buldu)

Kız canı çok sıkıldığında kendini duygusal açlığa veriyor.(ki bu noktada da bire bir aynıyız) Annesinin abur cuburları sakladığı dolapla çok mistik anıları var :)) Bileklerini kesme mevzusundan sonra akıl hastanesine yatmış ama bence daha büyük sorunu onun sevgisizlik. Çünkü kimseden takdir ve sevgi de görmemiş. Akıl hastanesindeki arkadaşları da on numara zaten Tixy dediği de kendinin tam tersi aşırı zayıf,  sürekli her şeyi kontrol etme iç güdüsünde olan bir kız ve terapiler işe yaramıyor.

Neyse işte Rae, kendi iç güzelliğinin farkında olmayan, sürekli sorunları kendinde arayan, problemlerden kaçmak için her yolu denemiş fakat başarılı olamamış bir genç(ki bu noktada da aynıyız :)) Sürekli zayıf fit insanlar gibi olmak istiyor ama buna çabalayacak gücü de kendinde bulamıyor. Psikiyatristi ile konuşup rahatlamaya çalışıyor ki psikiyatristin ikna yeteneğine de hasta oldum adam tam bir arkadaş oluyor.

Neyse akıl hastanesinden çıkmasını artık iyi olduğunu söylediklerinde hayatla olan kavgası büyüyor. Küçüklük arkadaşının ortamına giriyor ve olaylar orda patlak vermeye başlıyor. İlk tanıştığı çocuk ilgi gösteriyor ki tam bir şey olacak gibi oluyor çocuk gey çıkıyor..İkincisi şu an olacak gibi ama Rae, çocuğu haketmediğini düşünüp çıkmalarının çok saçma olacağını düşündüğünden yakınlaşamıyor bile. Aşkından gebermesine rağmen, etrafın bakışları bile Rae yi durumdan çekiyor ( ki bunu da yaşadım bire bir benziyoruz)

Dizinin tek beni bağlamayan yanı sex ile ilgili durumların fazlaca konuşulması. Yadırgamam asla, sadece beni bağlamıyor. Ama muhtemelen izlendiği diğer avrupa ülkelerinde herkesin yaptığı muabbetlerdir bu yüzden onlara daha da yakın geliyordur diye düşünüyorum.

Dizide asıl önemli konu aslında kimseye ön yargıyla yaklaşılmamsı gerektiğinin işlenmesi ama bizim erkeklerimiz öyle medeni şeylerden pek anlamaz :) Saçma sapan yorumlar olmuş tabi böyle kızla tabi ilişki yaşanmaz, çocuğa bak kıza bak gibi ama, her şey dış güzellik değil ki çok geçici bunu bi kafanıza sokun :) 

Arkadaş grubunda Chop, Izzy, Archie ve Chloe var. Chloe tam bi sürtük. Bazen hiç beklenmedik şekilde kazık atıyor Rae'nin hiç beklemediği bir anda. O yüzden ben sevmiyorum o karakteri. Ayrıca tamamen fit olması daha da sinir bozucu. :D Her kendini beğenmeyen kızın yanında böyle şahane bi tip olur zaten. Denk mi gelir özel mi geliyorlar ben de merak ediyorum. Neyse malesef Tixy,-Rae'nin en yakın arkadaşı- hastalanarak ölüyor ve Rae bundan kendini sorumlu tutuyor. Bence asla Chloe gibi birisi Tixynin yerini alamaz, bundan sonra arkadaşlık babında  Rae kime sarılacak o da bi muamma.

2.sezon yeni başlamış ama ben resmen gün sayar oldum. Kendimden bu kadar çok şey bulduğum bir diziyi nasıl kaçırdım diye dövünüp durdum. Bir şişmanın duyguları bu kadar güzel işlenemezdi. Yaşadığı ilişkiler, duygu karmaşaları...Hele de şişman aynı zamanda şanssız mı olur? Hem anneden hem babadan hem arkadaşlıklardan nasıl çeker? Böyle şanssızlık olmaz dersiniz ya, he demeyin onu....Çünkü inanın Rae gibi yaşamak zorunda olan çok insan var aramızda. Büyük bir umutla düzelmesini bekliyorum hayatının azıcık da olsa rayına oturmasını.

Neyse karmakarışık bir yazı oldu giriş gelişme sonuç olmadan bodoslama yazılmış idare edin :) 
Tüm önyargılılara, dış görünüşünden memnun olmaynlara, gençlik dizisi arayanlara önerebileceğim şahane bir dizi. İzlemenizi tavsiye ederim.

16 Şubat 2014 Pazar

Sevgililer Günü İndirimi Alışverişleri :)


Yupiiyoo :) 
Vallahi özel günleri sadece indirimler için seviyorum diyebilirim. Zaten başımızda bir kapitalizm belası var, nispeten etkisini azaltıyor en azından bizim için eheheh :) (gül çiçek vs onlar beni bağlamıyor zaten :)) 

Acayip ötesi aşırı aşırısı alışveriş yaptım:)) neden mi ? Çok moralim bozuk ne zamandır. Kendimi neye vereceğimi şaşırdım. Oyun oynadım olmadı, kitap okudum olmadı. müzik dinledim...Heh bak o işte oluyor :) ama yine de yetmiyor.. Kendimi ev ortamından uzaklaştırmam gerekiyordu düşünmemek için.

Neyse indirimleri de kaçırmamak için avm avm gezdim :) İyi ki evli değilim dedim bugün, yazık suratları beş karıştı kızların sevgililerinin :)) Hayattan hiç bu kadar bezmiş görmemiştim bu kadar erkeği aynı anda hehe :)

Peki neler aldıııımmm :)

Durance'den....Urtekram marka organik diş macunu---------------13 tl(indirimsiz)
Rossmann'dan Alterra marka selülit yağı---------------13 tl
Rossmann'dan Lüx pamuk---------------1 tl
Rossmann'dan Isana Duş Kremi Sütproteini---------------3 tl
Rossmann'dan Sunozon Güneş Kremi Hassas Ciltler --------------- fiyatı unuttum vallahi ama bu da indirimdeydi :)
Işıl marka kabak lifli sabun---------------bimden bunu da hatırlamıyorum ama 3.5 tl idi sanırım. Selülit için aldım ama içi zararlı kimyasal doluymuş sonradan farkettim.
Bim'den Ritüel de Beaute Siyah Nokta Temizleme Bandı---------------Bu da 2.5-3 tl arası bir fiyatı vardı.
Gratis'ten Essence 'in Stay with Me Lipgloss'u---------------3.75 tl
Gratis'ten Pierre F.'in Temizleyicisi ve maskesi fiyatını hatırlamıyorum.İndirimdeydi.12 şer lira olabilme ihtimali yüksek. Çok beğeniyor bloggerlar.
Gratis'ten Dirty Works El Kremi---------------sanırım 8-9 lira gibi bir fiyatı vardı içeriğine bakıp nispeten temiz diye aldım.
Watsons'dan 4 tane Alix Avien oje--------------- tanesi 2.75
Rossmann'dan Otacı Saç Şekillendirici---------------10 tl
Gratis'in 200 lük takma tırnağı (işaret parmağım minibüs kapısına sıkıştı :( eski swatchlarla idare edeceğiz. Biraz o görüntüyü idare eder diye.
 Yoksa takma tırnak huyum değil hiç kullanmadım )---------------sanırım 10 tl idi.
Gratis Crystal deodorant---------------9 tl 
Gratis'in kendi markasının maskeleri her biri 1.75 e denk geldi.
Watsons'dan Donawa Professional 40 lı takma tırnak---------------9 tl
Watsons'dan İntim Deodorantı---------------6 tl
Durance'den zeytinyağlı Lip Balm---------------10 tl(armada indirimi)
Otacı Kuru ve Normal saçlar için zeytinyağı ve limonlu şampuan---------------11 lira
Gratis'ten Taft Silikonsuz Parfümsüz Saç Köpüğü---------------7 tl(25 tl üzeri alışverişe) 
Durance Hassas Ciltler için Nemlendirici---------------54 tl(armada indiriminde yakaladım)
vee Astım için tuz lambası---------------50 tl

İşte benim alışverişim bu kadardı :) Abartmışım biraz ama bunlar beni çoook götürür. Bunlardan kullanıp çok memnun kaldım şundan diyen olursa lütfen bi yazsın :) 

sevgiler :)



8 Şubat 2014 Cumartesi

Rimmel London Scandaleyes Show Off Mascara

Let me know if you have any questions.(Scroll down for English)

Merhabalar ilk maskara tanıtımımla karşınızdayım.

Maskara Rimmel London marka. Kate Moss da makyaj yüzü bu firmanın. Böyle pembe bir tübü var.



 İlk bakışta dikkat çekiyor. Tombul görüntülü, tombul fırçalı. Sırf üzerindeki şu kirpik diplerine rahat sürmeyi sağlayacakmış gibi görünen top kısım için aldım diyebilirim. Rimeli zor süren bir insanım zaten. Kolaylık olur sanmıştım. 


 Bir kere şöyle söyleyeyim yapısı inanılmaz yoğun, sanki kurumuş gibi. Kurumadığını sadece sürerken anlıyorsunuz bu bir.

Hatta ne kadar katı olduğunu şu etrafında biriken rimelle daha iyi anlarsınız.


Her seferinde kenar kısmına iyice sıyırmak zorunda kalıyorum.
Sürdüğüm zaman inanılmaz derecede ağırlık yapıyor sanki uykum gelmiş gibi geziyorum sürekli.
Daha sürer sürmez dökülme yapmaya başlıyor en son rimeli sürüp kapıdan çıkmama rağmen kapı önündeki aynada gözümün altına dökülmeye başladığını görüyorum.

Uzatma konusunda fena sayılmaz ama malesef tüm kirpiklerimi birbirine yapıştırıyor. Üstelik kupkuruymuş gibi sürmeme rağmen kirpiklerimi kaldırdığımda üst göz kapağıma yapışıyor.

2-3 saat kadar dışarda durup geldiğimde de tüm rimel simsiyah bir şekilde gözümün altına akmış oluyor üstelik topaklanma yapıyor. Bu kadar överek anlattıkları rimel bu muymuş dedim, inanın Avon rimellerden bile daha memnun kalmıştım.

Bunu alıp eve gelince swatchlarına bakmıştım internetten. Baya bi memnun kalan olmuştu. Ne kadar heves ettim oysa, neresi güzel bunun?

Sanırım Watsonsın indiriminden almıştım bir daha asla almam, tavsiye etmiyorum. İçine bir kaç damla badem yağı damlattım, kullanabilirsem bu şekilde kullanmayı düşünüyorum. Zorlayıp bitiricem, baktım bitiremiyorum malesef çöpe gidecek.

This mascara has a quirky brush which i have never seen before.It is for lifting and defining but i didn't see such a mascara which is useless. When i apply it, i always feel like carrying something on my lashes. It lenghtens my lashes but with a clumpy seem. It doesn't last 3-4 hours. When i apply it, at the same time i can see the clumps under my eyes. I don't recommend this mascara and will never grab it again even it is expensive or not!

NOT: Badem yağıyla daha beter oldu çöpe gitti!


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...